Sen ve Ben
Sen: Sevgisin yüreğimde taşıdığım
Sen: Gül goncasısın her gün kokladığım
Sen: Yüreğimde yanıveren ateşsin
Sen: Yüzüne bakmaya doyamadığım
Ben: Bütün sevgimi sana vereceğim
Ben: Yollarına gülleri sereceğim
Ben: Yüzünü bir gün bile göremezsem
Ben: Senin için mecnuna döneceğim
Sen: Karlı dağlarımda açmış çiçeksin
Sen: Çiçekli kırlarda ki kelebeksin
Sen: Hiçbir zaman yakalayamadığım
Sen: Eşi bulunmaz kanatsız meleksin
Ben: Olsam senin için bir bal arısı
Ben: Koynuna girsem bir gece yarısı
Ben: Konuversem kalbinin üzerine
Ben: Olsam yüreğinin diğer yarısı.
Yaşamaya değer ne varsa yeryüzünde senden geliyor. Senden geliyor sevinçler, hazlar. Özlemlerin tadı, aşkın ölmezliği, güzelliğin anlamı senden geliyor...
Sen neredeysen iyilik, temizlik orada, dostluk orada insanlık orada, sevmek orada. Orada en koklanmamış çiçeklerin, orada en tadılmamış meyvelerin renklerin en solmazı, şarkıların en unutulmazı orada.
Zaman ; senin olduğun yerde bir ağaçtır meyve veren. Duygu senin olduğun yerde eşittir sonsuzluğa. Senin olduğun yerde yaşamakla ölüm birbirini tamamlar. Sen yoksan zaman yok, duygu yok. Yaşamakta yok, ölmekte yok sen yoksan.
Varsan güçlüyüm. Var oluşundur yaşatan beni. Ölürsem, varlığına inanarak ölürüm.
Ben bu yere seninle vardım. Seninle gideceğim o yerlere, seninle tamamladım , seninle bütünüm seninle bölünmezim, seninle varım seninle yok olacağım.
Sen yaprak mısın ? öyleyse ağacımda senden başka yaprak yok olmayacakta.
Sen yıldız mısın?
Öyleyse yine teksin! Senden başkasını görmüyor gözlerim gökyüzünde görmeyecekte.
Sen kul musun? Tanrı mısın yoksa! Tanrıysan tek kulun benim... kulsan tanrın olmadı olmayacakta.
Kimin elleri şafağın perdelerini açar aydınlığa kavuşturan kimin elleri?
Kimin dudakları gündüzlere renk veren? Ölürü yaşanır hale getiren kimin dudakları?